Türkiye’de herhangi bir sözleşme imzalamadan önce TCK’nın (veya başka bir deyişle sözleşme cezasının) Türk Sözleşme Kanunu bağlamında uygulanmasını anlamak önemlidir. Cezai şart, borçluyu yükümlülüğünü zamanında ve / veya sözleşmeye uygun olarak yerine getirmeye zorlayan bir mekanizma olarak kabul edilir. Bundan başka; cezai şart, borçluya baskı uygulayarak, borcun ihlali durumunda zararı telafi ederek ve en önemlisi borcu güvence altına alarak borcun tam olarak yerine getirilmesini sağlayan bir düzenlemedir. Bu nedenle, ticari faaliyetlerde yer alan veya Türk hukukunun yer aldığı bir Türk muadili ile işlem yapan (veya olması gereken bazı durumlarda – mülk satın alma) sözleşmelerine uygulanabilir kanun olarak seçilen yabancılar ceza hükmünün nasıl uygulandığını bilmelidir Türk yargısında.
Ceza hükmü aksesuar değerlendirmesinin niteliğini taşır. Bunun sonucu olarak, ceza hükmü sözleşmeye dahil edilebilir veya ayrı bir ek anlaşma ile kabul edilebilir. Ancak, asıl borcu düzenleyen sözleşme geçerlilik koşulu gerektiriyorsa, aynı geçerlilik koşulunda bir cezai şart anlaşması yapılması gerekir. Aksi takdirde cezai şart geçersiz olacaktır. Taraflar, ceza miktarına ve cezanın yerine getirilmesine serbestçe karar verebilirler. Ancak, ceza hukuku yasalara, ahlaka ve kişisel haklara aykırı olamaz. Cezanın geçersizliği asıl borcun varlığını etkilemez, ancak asıl borcun geçersizliği de cezayı geçersiz kılar.
Türk Borçlar Kanunu’nun 179’uncu maddesi uyarınca, Türk Sözleşme Kanunu uyarınca Cezai Madde türleri;
1) Sözleşme hiç veya usulüne uygun olarak yerine getirilmezse;
Alacaklı, borcun yerine getirilmesini veya ceza ücretinin ödenmesini talep edebilir. Ancak, sözleşme özgürlüğü nedeniyle, taraflar hem borcun hem de ceza ücretinin ödenmesi konusunda anlaşabilirler.
2) Borç belirtilen yerde veya zamanda yerine getirilmezse;
Bu durumda alacaklı, hem belirtilen yer ve zamanda performansın icra edilmesini hem de ceza ücretini talep edebilir.
3) Sözleşme Cezası;
Borçlu, sözleşmede belirlenen cezayı ödeyerek sözleşmeyi fesih veya fesih yoluyla feshetme hakkına sahiptir. Sözleşme cezası niteliğinde bir ceza değildir. Sözleşme cezasında borcun ihlali söz konusu değildir ve borçluya sözleşme cezasını ödeyerek sözleşme ilişkisinden kurtulma fırsatı verilmiştir. Her iki taraf için sözleşme cezası verilebilir.
Borçlunun hata yükümlülüğü nedeniyle ceza süresini ödemek zorunda olmasına rağmen, sözleşmedeki ceza hükmü borçluya ispat yükü getirmektedir. Ancak, sadece Türk Hukukundan doğan diğer mutlak yükümlülük hükümleri saklıdır. Ancak, borçlunun borcun ihlali konusunda bir hatası olmasa bile, sözleşmedeki ceza şartını kabul etmek mümkündür.
Eğer borç hiç veya gerektiği gibi veya zamanında yerine getirilmiyorsa, borçlu cezai şartın ödenmesinde hatalı olmalıdır, ancak alacaklıya ceza ücretinin ödenmesini talep etmek için zarar vermesi gerekmez. Ancak, hasar için ek tazminat talep edilemez. Alacaklı, ceza tutarını aşan zarar için tazminat talep edebilir, ancak bu durumda, kayıpları aşmanın ispat yükü alacaklıya aittir.
Cezai Şart için belirlenen miktar
Türk Sözleşme Kanununda, sözleşme özgürlüğü ilkesine göre, ceza ücreti miktarı serbestçe belirlenebilir, ancak Türk mahkemeleri aşırı kabul edilen tutarı iptal etme hakkına sahiptir. Bu kuralın bir istisnası olarak, sözleşmeden doğan borç ticari bir borç ve borçlu bir tüccarsa, Türk mahkemeleri ceza ücretini hafifletme hakkına sahip olmayacaktır.
Türk sözleşme hukuku uzmanlarımız size yardımcı olabilir ve sözleşmeleri Türk sözleşme hukuku açısından gözden geçirebilir. Çalışma alanımız hakkında daha fazla bilgi için lütfen http://www.cosarakkaya.law/turkish-contract-law/adresini ziyaret edin.
Would you like to share your thoughts?
Your email address will not be published. Required fields are marked *
0 Comments